TÜDP Korona sürecini izleme, değerlendirme ve derecelendirme yön eylem grubunun sosyal psikoloji alanında, toplumun psikolojik açıdan rehabilite edilmesi yönündeki tavsiyelerini içeren bilgi notu bugün basına açıklandı. TÜDP iç bilgilendirme bilgi notunda özetle şu bilgilere yer verildi:
Görünen o ki Covid 19’ pandemisi ile ilgili tedbirler gevşetilse de, bu tedbirlerin tamamen kaldırılması 2021 ortalarını bulabilecek. Yeni pandemiler ya da mutasyonla birlikte bir tedbirler paketi yürürlüğe konulabilir.
Konu bu şekli ile bir sağlık sorunu olmasının da ötesinde psiko-sosyal açıdan korku, panik ve öfke pandemisine yol açacak yönde psiko-sosyal anomaliye yol açma eğilimi göstermektedir.
Belirsizlik, insanların neye güveneceğini şaşırması ve artarda yaşanan ekonomik, sosyal, siyasal olaylar toplumda giderek geleceğe ilişkin kaygılardan kaynaklanan rahatsızlıklara sebep olmaktadır. Bunu gelişmiş, az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde, yoksul ve zengin kesimlerde, okumuş ve okumamış kesimlerde görebiliyoruz. Basının tavrı, bilim adamlarının çelişkili açıklamaları, hükümetlerin resmi açıklamaları ve uluslararası örgütlerin açıklamalarındaki tutarsızlıklar aynı zamanda bir güven bunalımına yol açmaktadır.
Burada ortaya çıkan sosyal durum, toplumda beklenmedik, ani, kontrol dışı tepkilere ve gelişmelere yol açabilme riski taşımaktadır. Sosyal zemin bu anlamda son derece kırılgan hale gelmiştir ve bu durumun etkileri gelecek zamanda ekonomik, sosyal ve siyasal hayatta görülebilir.
Bu çerçevede siyasetin ve medianın dilinin yumuşatılması gerekir. Aynı şekilde din ve dini değerlerin polemik konusu, tartışma konusu yapılmaması gerekir. Beşeri ilişkilerin ve yardımlaşma duygusunun güçlendirilmesi, ötekileştirici söz ve eylemlerden sakınılması gerekir.
Özellikle bu süreçte merhamet, şefkat, yardımlaşma, dayanışma azminin desteklenmesi gerekmektedir.
Ekonomik, siyasal, sosyal olaylar üst üste gelirse toplumda direnç azalır ve korku, panik havası hâkim olur. Din, gelenek, ahlak zayıflarsa karışıklık kaçınılmaz olur. Dedikodu ve söylentilerden sakınmak gerekmektedir. Sosyal olayların salgın haline gelmesi mümkündür.
Pandeminin dalgalar halinde sürmesi ya da mutasyona uğraması durumunda bu durum toplumda umutsuzluğa ve paniğe sebep olabilir. Halk sağlığı açısından bu anlamda koruyucu hekimlik, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, endemik tür bitkilerle geleneksel olarak ön alma ve tedavi sürecini kontrol altına alma, hastanelerdeki yığılmayı ve hasta sayısındaki artışa bağlı toplumdaki tedirginliği azaltabilir.
Her gün para piyasası ve borsa verileri gibi ölüm, hasta, entübe ve yoğun bakım sayısı açıklanması, hastalık hastası olma riskini artırmaktadır. Bu hastanelerdeki yığılma ve toplumdaki paniği artıran bir durumdur. Çelişkili haberler, anlamsız tekrarlar, inandırıcı olmayan beyanlar, söylentiler, toplumda güven krizine yol açabilmektedir.
Toplumun bu anlamda hem sosyal psikolojik açıdan, hem de sosyal siyaset planlaması açısından rehabilite edilmesi gerekmektedir. Fertler birbirini korkutarak değil, birbirini teselli ederek, yardımlaşarak kendilerini daha fazla güvende hissedebilirler. Bu anlamda siyasetçi, bürokrat, basın, STK, iş dünyası ve diyanet daha fazla dikkatli olmalıdır
TÜRKİYE DÜŞÜNCE PLATFORMU YÜKSEK İSTİŞARE KURULU